zerdali---dedemle-bir-yil-9786050838954 (1)-201220212125.jpg

Zerdali–Dedemle Bir Yıl

  • 20.12.2021
  • 1 dakika
  • 2396 Okunma
  • 0 Yorum

Yaşar Bayraktar, kendi dedesinden aldığı ilhamla yazdığı Zerdali – Dedemle Bir Yıl kitabında bir dede torun ilişkisini anlatıyor. İlk Genç okurlarına aile bağlarının önemini hatırlıyor. Komşuluk ilişkileri, dayanışma, aile içi iletişim, doğa sevgisi ve minimalizm gibi şehir hayatında geri planda kalmış değerler nahif bir dille anlatılıyor. Günlük hayatın telaşına kapılmış ebeveynlerin hâlleri mizahi bir dille anlatılıyor.

 
Zerdali - dedemle Bir Yıl, 2024-2025 Eğitim Öğretim Döneminde ERA Ve Birikim Okulları'nın okuma listesinde yer almaktadır.
 
Arka kapak
"Zerdali ağacı, dedemle dostluğumuzun simgesi olmuştu."
 
Yağız, altıncı sınıfa geçtiğinde dedesinin evinin yakınında yeni bir okula başlayacağını öğrenir. Yılda sadece birkaç kez gördüğü dedesi büyük apartmanların ve gri betonların  arasında bahçeli küçük bir evde yaşar. Vaktinin çoğunu çok sevdiği ağaçlarıyla geçiren Said Bey'in yaşamı torunu için sevgi ve sıcaklık anlamına gelir. Ta ki doğum gününde son model bir tablet yerine bir zerdali ağacı hediye edene kadar... Bu eğri büğrü zerdali büyürken Yağız ve dedesinin arasındaki dostluk da yeşerip çoğalacak mı? 
 
Zerdali - Dedemle Bir Yıl, kent yaşamının karmaşası içinde insanın kendisi için en değerli olanı fark etmesi hakkında sımsıcak bir hikâye...
 
Editörün görüşü
Zerdali- Dedemle Bir Yıl, aşırı kentleşmenin içinde doğayla bağ kurabilmenin hikâyesini anlatıyor. Bir dede ve torunun arasında umutla yeşeren dostluk, sevgiyle güçlenen aile bağları ve doğayla uyum içinde bir yaşam her yaştan okuru etkileyecek.
 
En önemli cümle
Bu zerdali dedemle olan dostluğumuzun en büyük simgesiydi.
 
Bu kitap neden önemli
Yaşar Bayraktar, kendi dedesinden aldığı ilhamla yazdığı Zerdali – Dedemle Bir Yıl kitabında bir dede torun ilişkisini anlatıyor. İlk Genç okurlarına aile bağlarının önemini hatırlıyor. Komşuluk ilişkileri, dayanışma, aile içi iletişim, doğa sevgisi ve minimalizm gibi şehir hayatında geri planda kalmış değerler nahif bir dille anlatılıyor. Günlük hayatın telaşına kapılmış ebeveynlerin hâlleri mizahi bir dille anlatılıyor. Anne ve babasıyla iletişim kurmakta güçlük çeken bir karakterin hikâyesini okumak genç okurların kendi sorunlarına çözüm bulmasını sağlıyor. Hikâyede rol model olan dede karakteri, sözleri ve davranışlarıyla genç okurlar için iyi bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.