Matematik; hayatın içinden bir parça değil aksine hayatın bütününü kapsayan bir olgudur. Ayrıca bir ders olarak düşünülmekten çıkarılmalı, hayatın içinde çocukların karşılaşabileceği tüm durumlarda matematiksel becerileri nasıl kullanabileceklerini onlara yaparak ve yaşayarak kavratmak etkili bir yöntem olacaktır.
Matematik Korkusuna Karşı Bir Doz Drama
Erken çocukluk döneminde çocukların en sevdiği etkinlikler ve oyunların temelinde hep matematiksel ifadeler vardır. Çocuklar sayılarla oyun oynamayı, şarkı söylemeyi, ritmik saymayı çok severler. Bu durum ebeveynler tarafından desteklenmekle birlikte çocukların ilgisini gördükçe bu tarz etkinliklerin sayısı ve çeşidi de gitgide artar.
Yaş aralığı ilerleyip ilkokul sıralarına gelindikçe şarkı ve oyunlar yerini karmaşıklaşmaya başlayan soru ve problemlere bırakır. Durum böyle olunca da çocuklar kendilerini matematiksel işlem ve konulara karşı yavaşlatmaya başlarlar. Evet, “yavaşlatmaya” başlarlar. Hevesle, heyecanla yaklaştıkları matematik artık bir defa okumayla anlaşılmaya yeterli olmayınca adımlarını yavaşlatırlar, düşünme süresini uzatırlar.
Bu yavaşlama sürecinden en kısa sürede kendini kurtaran sonuca ulaşabilir. Kıyıda keyifle yüzerken bir anda kolluksuz açılmaya benzer bu durum aslında. Hal böyle olunca bir iki deneme de de başarısız sonuçla karşılaşan çocuklar bu sefer matematik dersine karşı olumsuz tutum geliştirmeye başlar. Matematik Fobisi!
Derinlerinde yüzlerce sebep aradığımız bu korkunun sebebi aslında çok basit. “Çocukları doğal öğrenme alanlarından uzaklaştırmaktır.” Öyle ki bu alanda uzun yıllar çalışma yapan bilim insanları bile her fırsatta çocukların gelişim dönemlerine göre becerilerin düzenlenmesini, her dönemin kendine özgü öğrenme süreci olabileceğini vurgulamaktadır.
Matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirilmesinde birçok yöntem denenirken dikkat edilmesi gereken husus “oyunlaştırmaya” vurgu yapmaktır. Çünkü ilkokul çağı çocukları yaşları gereği somut işlemler dönemindedir. Çocuklar oyun sürecinde aktif olduğu için öğrenmelerinin daha kalıcı olduğunu söyleyen Dienes’e göre önemli olan matematik öğretiminde oyunlaştırılan etkinliklere yer vermektir.
Matematik; hayatın içinden bir parça değil aksine hayatın bütününü kapsayan bir olgudur. Ayrıca bir ders olarak düşünülmekten çıkarılmalı, hayatın içinde çocukların karşılaşabileceği tüm durumlarda matematiksel becerileri nasıl kullanabileceklerini onlara yaparak ve yaşayarak kavratmak etkili bir yöntem olacaktır.
Matematiği bu şekilde ele aldığımızda ve özellikle yeni yaşantılarla karşılaşıp zihinlerinde ilk şemalarını çizmeye çalışan ilkokul çağı çocuklarına matematik öğretiminde doğru yöntem ve tekniklerle yaklaşmasının uygun olacağı beklenebilir. Cahit Arf “Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil, keşfederek anlamak gerekir.” demiştir. Oyun ve oyunlaştırma ise çocukların keşif süreçlerine rehberlik edebilecek en güzel kılavuzdur.
Oyun ve oyunlaştırma denildiğinde en güzel anahtarlardan birisi olan Yaratıcı Drama, çocukların keşfederek öğrenme süreçlerinde hem eğlenceli hem de kalıcı öğrenme deneyimlerini yaşayabilecekleri bir alandır. Yaratıcı Drama uygulamalarının matematik konularına entegre edildikten sonra verilecek her kazanımda oyunlaştırma süreci ile karşılaşan çocuklar, bilişsel olarak olumlu yönde etkilenecektir.
Yaratıcı Drama yöntemi ile işlenen matematik derslerinde çocuklar konuları somutlaştırma imkânı bulur. Süreç içinde aktif olan çocuk öğrenmeyi kalıcı hale getirir. Oyunlaştırmanın gücü ile okuma ve anlaması zenginleşir bu bağlamda problem çözme becerisi derinleşir.
Günümüzde öğrencilerin matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirmelerine yardımcı olmak için büyük görev öncelikle çocuklarını herkesten iyi tanıyan ebeveynlere ve biricik öğretmenlerine düşmektedir. Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu anlamak, doğru yöntem ve tekniği seçip öğrenme için uygun ortamı hazırlamak matematik dersine karşı olumlu tutum geliştirmede önceliklidir. Yaratıcı Drama uygulamalarını matematik dersi içine serpiştirmek ve anlaşılmayan noktaları oyunlaştırma ile çözmek matematik için ilaç gibidir.