Shutterstock_1532494706-050720240323.jpg

Başarı Bedel İster

  • 05.07.2024
  • 3 dakika
  • 351 Okunma
  • 0 Yorum

Bizi başarıya götürecek şey; usul bilgisi ve başarmak için ilgili alanda neler yapmamız gerektiğine dair bilgiler. Kısaca ifade edecek olursak, bilginin başarısı, başarının bilgisi.

Başarı Bedel İster

Başarının temel unsurları bilgi, yetenek, tecrübe ve istektir. Başarı bedel ister diyoruz, sayfalarca anlatıyoruz. Anlatılanların tamamı başarının nasıl elde edileceğiyle alakalı bilgilerdir. Bir de alan bilgisinden söz ederiz.

Bizi başarıya götürecek usul bilgisi ve başarmak için ilgili alanda neler yapmamız gerektiğine dair bilgiler. Kısaca ifade edecek olursak, bilginin başarısı, başarının bilgisi.

Okumak bilgilenmek içindir. İnsan hafızasının aydınlığı bilgiye bağlıdır, bilgi insan hafızasının kandilidir. O yoksa karanlık hüküm sürmeye başlar. O yüzden bizi başarıya götürecek ışığı yani bilgiyi elde etmek zorundayız. Bu ille de kitap okumakla değil; gezme, tefekkür, gözlem ve incelemeyle de mümkün olur. Hangi alanla iç içeysek, hangi alanla ilgili hayallerimiz varsa, hedeflerimizi neye göre koyduysak o hedeflere yönelik bilgileri elde etmeliyiz.

Çocuklarımızı başarıda üst noktalara taşımakta zorlanıyoruz. Neden hâlâ aynı seyrüsefer içinde yalpalamaya devam ediyoruz? Çünkü başarı, fiziki gerekliliklerin yanında tam anlamıyla ruhsal bir meseledir. Yani fiziki ve metafizik yanlarıyla, insanın ait olduğu kültüre uygun olacak bir şekilde ele alınmadıkça doğru neticeler vermesi beklenemez.

Hem bilimsel okumalarım hem de hayattan elde ettiklerim; hikâyeler, efsaneler, masallar, gerçek dünya ve tarih, insanoğlunun serencamı bana sağlıklı bir başarı hikâyesi ortaya koymak için altın kuralları öğrenmenin yeterli olmayacağını gösteriyor. Meseleyi mantıksal ve felsefi yönüyle değerlendirip neticelere ulaşmadıkça, zihnin başarı için şartlanması mümkün olmayacaktır. Nitekim başarı hakkında bütüncül bir anlayışa ulaşmak gerekir. Parçalarda kaldıkça sonuç alamayız.

Organizasyon nazariyesi alanında “sistem yaklaşımı” diye bir tavır vardır. Yaklaşıma göre sistem bir bütündür, parçalardan oluşur ve her parça sistemi belli bir oranda temsil eder. Onun için sistemin büyük bir kısmını alıp küçücük bir parçayı dışarıda bıraktığınızda o parçanın olmaması sistem hakkındaki düşüncenizde sizi yanıltabilir. O küçücük parça, sistemi daha fazla temsil ediyorsa sistem hakkındaki değerlendirmeleriniz yanlış olacaktır.

Aynı durum başarı için de geçerlidir. Başarıyla ilgili tüm unsurları alıp, sadece bir unsuru bile dışarıda bırakırsanız; mesela zamanınızı iyi yönetemezseniz, başarılı olamazsınız. İnsan olarak bir üst olgunluk düzeyine çıkamayız. Eser veremeyiz, kendimizi tamamlayamayız ve insan olmanın gerekleri hariç bizim için her şey kolay olur; kolaycılığa meyleder ve sorumluluktan kaçarız. Yan gelip yatalım, bizi doyursunlar noktasına gelir bütün mesele. Gençliğimizde de başkalarından bekleriz yaşlılığımızda da. Oysa biz başkalarından bekleyen değil, başkalarının kendisinden beklediği; alan değil, veren el olma gayretiyle çalışan insan anlayışına sahip bir medeniyetin mümessilleriyiz. Böyle bir zihniyet dünyasına sahip olmadan kendimiz gibi olma ihtimalimiz yoktur.

Nurullah Genç (Bu yazı, yazarın “Başarı Bedel İster” adlı kitabından alınmıştır.)

 

 

 

 

 

Nurullah Genç (Bu yazı, yazarın “Başarı Bedel İster” adlı kitabından alınmıştır.)