Timaş Okul - Viking Köyü

"Evrenin sırrı için rota belirleniyor: Bu kez hedef Viking Köyü. Bizim nazik korsanımız aradığını orada bulabilecek mi sence? Merak ediyorsan sen de gemiye atla, Maviparmak'la fantastik bir macera yaşa!"

Korsan Maviparmak öyle sizin bildiğiniz korsanlardan değil. Diğerleri gibi çil çil altınlardan oluşan bir hazine aramıyor. Onun derdi evrenin sırrını bulmak. Entel korsanın hâli de bir başka oluyor.

Maviparmak, aradığı sırrı bulabilmek için diyar diyar geziyor. Gittiği yerlerde yeni insanlarla, farklı kültürlerle tanışıyor. Her yerde yeni bir şey öğreniyor. Öğrendiği her yeni şey onu evrenin sırrına biraz daha yaklaştırıyor. Buraya kadar her şey kulağa güzel geliyor, değil mi? Gezmek, görmek, öğrenmek... Bu kadar olsa iyi ama bu seyahatlerin aksiyon dozu da biraz yüksek oluyor her seferinde. Eee, yok öyle evrenin sırrını tereyağından kıl çeker gibi bulup gitmek. Nazik ve kültürlü bir korsan olsan da, evrenin sırrını arasan da maceradan kaçamıyorsun.

Bu kez istikamet soğuk rüzgârlarıyla, turuncu saçlı insanlarıyla meşhur bir Viking köyü... Bilirsiniz Vikingleri, değişiklerdir ama bu köyde daha büyük bir gariplik var. İnsanlar hep aynı yemekleri yiyor, aynı kıyafetleri giyiyor, aynı kitabı okuyor, aynı şeyleri yapıyor. Maviparmak ve arkadaşları Alfa, Dudu, Hipatya bu duruma anlam veremiyor. Hep birlikte evrenin sırrından önce bu gizemi çözmeye çalışıyorlar. Bir köy dolusu insan neden ve nasıl birbirinin kopyası hâline gelmiş olabilir ki?

Korsan Maviparmak-Viking Köyü; korkular, önyargılar ve hiç sorgulamadıkları kurallar yüzünden birbirinin fotokopisi haline gelmiş insanlarla dolu bir yerde geçiyor. Farklılıkların bir toplumu ne kadar zenginleştirebileceğini sürükleyici bir macera ile anlatıyor.

Editörün görüşü

Korsan Maviparmak serisinin ikinci kitabı Viking Köyü, farklılıkların kötü olduğuna inandırılan insanların aslında bunun kötü bir şey olmadığını keşfetmesini anlatıyor. Maviparmak ve mürettebatı, kitap verecekleri yeni diyarlar ararlarken bu kez soğuk bir yere, bir Viking köyüne gidiyorlar. Gider gitmez, bu köyde bir şeylerin ters gittiğini anlıyorlar. İnsanlar hep aynı yemekleri yiyor, aynı kıyafetleri giyiyor, aynı şeyleri yapıyor. En küçük bir farklılıkla karşılaşınca herkes önyargıyla bakıyor. Bir süre sonra ortaya çıkan gerçekler şunu gösteriyor: Kendilerine "Farklı kötüdür." mesajını aşılayanlar, aslında bunun zenginliğinden tek başına faydalanmaya çalışanlarmış. Viking Köyü, "Farklılıklar bizi besler ve zenginleştirir." derken çocuklara hoşgörü, tolerans ve olumlu düşünme çağrısı yapıyor.

En önemli cümle

Bazen değişmek zordur. Alıştığını yapmak daha kolay gelir insanlara. Ama özgürlüğe doğru değişmenin ne güzel olduğunu fark ettiklerinde canları acısa da değişir insanlar.

Bu kitap neden önemli

Viking Köyü, farklılıkların bize zarar vermeyeceğini, tam tersi zenginleştireceğini anlatıyor. Farklı fikirlere, tarzlara, görünüşlere, tercihlere sahip insanların bir arada huzurlu bir şekilde yaşayabileceğini gösteriyor. Farklılıkların kabul edilmediği bir köyde, insanların nelerden mahrum kaldığını başarılı ve eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Geleceğin dünyasını bugünün çocukları inşa edecek. Küçük yaşta hoşgörü, tolerans, uyum içinde yaşama gibi değerleri edinen çocuklar; ileride huzurlu bir toplumun mimarları olabilirler. Viking Köyü, bu önemli noktaya değinerek küçük çocuklara şimdiden farklılıklara saygının önemini benimsetiyor.