Arka kapak
“Uçmak için kanatlara değil, hayallere ihtiyacımız var.”
Uçan Balık, meraklı, minik, kara bir balığın öyküsü. Küçük kahramanımız farklılıklarıyla kabul göreceği dünya arayışıyla okyanusun içinde uzun, gizemli bir yolculuğa çıkar. Yolculuk esnasında tanıştığı Martı Livingston ile kendisinin ve yeryüzünün sınırlarını aşmayı öğrenir. Bu yolculuk ona farklılıklara saygının, gerçek sevginin, arkadaşlığın ve hayallerin peşinden koşmanın değerini kavratır.
Oyuncu, yazar Ayhan Hülagü yalın, kıvrak, mizah dolu üslubuyla uçmayı hayal eden herkesi “kendini keşfetmeye” davet ediyor.
Editörün görüşü
Uçan Balık, çocuklar için sade bir dille yazılmış, naif bir hikâye. Didaktik olmadan, edebi bir dille sevginin değerini, farklılıklara saygının önemini anlatan Uçan Balık, Küçük Kara Balık misali çocuklukta okunup ömür boyunca akıldan hiç çıkmayan bir etkiye sahip olabilecek bir eser. Farklılığını kötü görmek yerine cesaretini kullanarak farklı diyarlara açılan Uçan Balık, kendilerini farklı gören çocukların empati kurabileceği sımsıcak bir hikâye...
En önemli cümle
"Herkes bana farklı gözlerle bakıyor. Başka gezegenden gelmişim gibi davranıyor. Bunu hissettiğim için kimseyle oynamak istemiyorum. Ne yapmalıyım?"
Bu kitap neden önemli
Uçan Balık, dünya edebiyatının iki önemli eseri Küçük Kara Balık ve Martı Jonathan Livinston gibi klasik olabilecek bir eser. Çocuk bakış açısıyla yazılan eserin akıcı ve samimi dili, çocukları bir anda içine çekebilecek türden. Farklılığını kötü görmek yerine cesaretini kullanarak farklı diyarlara açılan Uçan Balık, kendilerini farklı gören çocukların empati kurabileceği bir kahraman. İnsanları birbirinden ayıran farklı özelliklerin, onları ayıran değil birleştiren bir unsur olduğunu kavratan eser, fantastik bir hikâyenin içinde dostluk, sevgi, yardımlaşma, saygı, farklılıklara saygı, kendini keşfetme gibi manevi değerleri anlatmaya çalışıyor.