shutterstock_1702215919-020420221319.png

İrade Gücü ve Teknoloji

  • 02.04.2022
  • 3 dakika
  • 1163 Okunma
  • 0 Yorum
  • 5 Puan

Teknolojik aletlerle yoğun bir ilişki içindeyken, bu ilişkiyi sağlıklı şekilde sürdürmenin ve onları bilinçli kullanmanın yollarını bulmak zorundayız. Teknolojiyi sağlıklı kullanmayı öğrenmek, öz disiplin becerilerimizi geliştirmekle ilgilidir. Öz disiplin ile kendimizi kontrol etmeyi bilmek giderek daha güçlü bir iradeye sahip olmaktır.

İrade Gücü Ve Teknoloji 

Tesla ve SpaceX şirketlerinin kurucusu Elon Musk ve arkadaşları 2016 yılında “Neuralink” ismini verdikleri bir şirket kurdular. Şirketin amacı ciddi beyin rahatsızlıklarını tedavi etmeye yönelik araçlar geliştirmek şeklinde ifade edildi.

Amaç beyinle makineler arasında bir ara yüz oluşturarak nörolojik sorunları olan kişilerin çeşitli cihazları zihinleriyle kontrol etmelerine olanak tanımaktı. Bu projenin nihai amacının ise uzun vadede yapay zekânın olası tehditlerine karşı önlem almak ve bu mücadeleye hazırlık yapmak olduğunu belirttiler.

Bu çerçevede alanında uzman birçok ünlü nörobilimci, şirket bünyesine dâhil edildi ve çalışmalar başlatıldı. 2020 yılının ağustos ayında Musk, beynine akıllı çip takılan bir domuzun haberini paylaştı ve domuzun beyin sinyallerini ekrana yansıtarak bütün dünyayla paylaştı. Beyne kolayca bağlanan bu cihaz bluetooth ile çalışmakta ve beyin sinyalleri ile elektronik cihazların kontrol edilmesine olanak tanımaktadır. Henüz insan üzerinde denemeleri yapılmayan cihazın ilerleyen süreçlerde ticari kullanıma da sunulacağı belirtiliyor. Teknoloji alanındaki birçok gelişme gibi bu konu da çeşitli tartışmaları beraberinde getirdi. Şimdiden, cihazın insan beynine müdahale etmesi, hafızadaki bilgileri hacklemesi, düşünceleri yönlendirmesi gibi çeşitli etik tartışmalar başlamış durumda.

Teknoloji, beynimizin sınırlarını zorlayan bir ölçüde gelişmeye devam ediyor. Artık sık sık yukarıdaki habere benzer haberler almaya başladık. Yapay zekâ konusundaki gelişmeler bütün insanlığı çeşitli açılardan tedirgin edecek sorunlarla hızla ilerlemeye devam ediyor. Artık yakın bir tarihte robotların kontrolü ele alıp almayacakları, kaç milyon insanı işsiz bırakacakları gibi konular gündelik hayatımızın olağan bir parçası haline geliyor. Her geçen gün ortaya çıkan gelişme ve yenilikler bir yandan hayatımıza çeşitli kolaylıklar getirirken, diğer yandan aklımızda gittikçe büyüyen soru işaretleri oluşturuyor.

Teknolojik aletlerle bu gelgitli ilişkimiz sürerken, bir yandan da hayatlarımıza yeni kavramlar girmeye devam ediyor:

  • Akıllı telefon bağımlılığı
  • Nomofobi
  • Gelişmeleri kaçırma korkusu
  • Sanal bağımlılık
  • Teknoloji bağımlılığı
  • internet bağımlılığı
  • Oyun bağımlılığı

Sanal dünya bir yandan gerçek dünyanın alanını daraltıp birçok değişiklik getirirken, diğer yandan teknolojiyle ilişkili çeşitli hastalıklar psikiyatrik tanı ve tedavi kitaplarında hızla yer almaya başlıyor. Her gün teknolojinin meydana getirdiği bağımlılıkların tedavisine yönelik kılavuz kitaplar yazılıyor, programlar geliştiriliyor, akademik dergiler ve TV programları hazırlanıyor.

Telefon, bilgisayar, tablet veya internet kullanımına ilişkin psikolojik sorunlar en temelde irade ile ilgili sorun alanlarıdır. Bu yüzden teknoloji kullanım sorunlarına ilişkin üretilecek çözümlerin yolu da iradeyi güçlendirmekten, öz disiplini arttırmaktan ve kendimizi daha iyi kontrol etmeyi başarmaktan geçer. Teknolojiyle ilişkili bağımlılıkları madde bağımlılığı türlerinden ayıran önemli bir boyut mevcut: Teknolojiyi gündelik hayatımızda kullanmak ve onunla sürekli temas halinde olmak zorundayız artık. Uyuşturucu maddeler gibi, teknolojik cihazları hayatımızın dışında tutma, onunla temastan kaçınma, ona giden yolları önceden kapatma ve gözümüzün önünde bir uyarıcı olarak durmasına izin vermeme şansımız yok ya da çok kısıtlı. Teknoloji bağımlılığıyla mücadeleyi zorlaştıran faktörlerden birisi de budur. Bu şu anlama gelmektedir:

Teknolojik aletlerle yoğun bir ilişki içindeyken, bu ilişkiyi sağlıklı şekilde sürdürmenin ve onları bilinçli kullanmanın yollarını bulmak zorundayız. Teknolojiyi sağlıklı kullanmayı öğrenmek, öz disiplin becerilerimizi geliştirmekle ilgilidir. Öz disiplin ile kendimizi kontrol etmeyi bilmek giderek daha güçlü bir iradeye sahip olmaktır. Teknolojinin hayatımızın her alanını kontrol etmesini önlemenin yolu onu hayatımızın her alanında kontrollü kullanmayı öğrenmekle mümkündür. Onu kontrol etmenin yolu kendimizi kontrol etmekten geçer. Bu durum sorunun hayatımızın farklı alanlarındaki tutum, davranış ve alışkanlıklarla güçlü bir ilişkiye sahip olduğunu göstermektedir.

Ulaşmamız gereken ideal nokta elimizin altındaki telefona, gözümüzün önündeki bilgisayara ve her an erişebileceğimiz sosyal ağlara plansız şekilde ve her arzuladığımızda değil, sadece kontrollü şekilde ve kendi kendimize izin verdiğimizde ulaşabilmektir. Sorunun tamamen kontrol altında olduğu iyi bir çözüm noktasıdır bu. Biraz da mecbur olduğumuz bir çözüm halidir bu aslında. Çünkü aksi durumun, yani gelgitli ilişkimizin ve kontrolün teknolojide olduğu senaryonun faturası genelde ağırdır. Bağımlılık sürecinin genel seyrinde olduğu gibi bu fatura giderek kabarır ve zaman içinde kişisel, sosyal, mesleki, ailevi ya da dini hayatımızda tamir edilmesi zor yaralar açar ve kaldırılması güç enkazlar meydana getirir. Bağımlılığın kontrolü altındayken ödeyeceğimiz bedel, bu sorunu kontrol altına almaya çalışırken ödeyeceğimiz psikolojik yorgunluk bedeliyle ve zorluklarla kıyaslanmayacak ölçüde ağırdır.

Dr. Ferhat Kardaş (Bu yazı, yazarın “İrade Eğitimi” adlı kitabından alınmıştır.)