ogretmenin-kisisel-gelisim-rehberi-9786050834512-181120231512.jpg

Öğretmenin Kişisel Gelişim Rehberi

  • 24.01.2022
  • 2 dakika
  • 910 Okunma
  • 0 Yorum

Yirmi yıla varan öğretmenlik ve eğitimcilik tecrübesiyle Salih Uyan, mesleki hayatından süzdüğü ibretlik olaylarla ve dikkate değer hatıralarla Türkiye'nin eğitim sisteminde aksayan yönleri ve gereken reformları ortaya koyuyor ve dönüşümün öğretmenlerle başlaması gerektiğini söylüyor. “Reform hareketlerinde yöntemler, araçlar, yaklaşım ve zihniyet güncellenmeli fakat sevgi, adanmışlık ve fedakârlık gibi mesleğin özünü oluşturan değerler sabit kalmalıdır,” ilkesinin altını çiziyor.

Arka kapak

Ben, “Hiçbir şey olamazsa bari öğretmen olsun,” cümlesinin çok sık kullanıldığı bir dönemde öğretmenliğe başladım. Birkaç yıllık tecrübeden sonra o cümle zihnimde şöyle değişti:

“Eğer bir kişi öğretmenliğe layık değilse ne olursa olsun ama öğretmen olmasın.”

Çünkü öğretmenlik kolay iş değildir. Başka mesleklere benzemez, mesai saatlerine sığmaz.

Bu yüzden öğretmen eve gidince işini kapının önünde bırakma lüksüne sahip değildir. Bırakırsa, öğrenciler de öğretmene duydukları saygı ve sevgiyi son dersten sonra sınıf kapısında bırakırlar.

Yıllar sonra buluşan mezunlar, akşamları öğrencilerini hatırlamayan öğretmenlerini hatırlamazlar.

Öğretmen, toprağı sürerken taşları, dikenleri değil hasat mevsimini düşünür. Sabah suladığı saksıdan akşam çiçek beklemez. Sabrı taşarsa verilen bütün emeklerin sele karışacağını bilir.

Öğretmen, bir ağaç fidanına bakarken meyvelerin kokusunu alan, gölgesinin serinliğinde ürperen kişidir.

Yirmi yıla varan öğretmenlik ve eğitimcilik tecrübesiyle Salih Uyan, mesleki hayatından süzdüğü ibretlik olaylarla ve dikkate değer hatıralarla Türkiye'nin eğitim sisteminde aksayan yönleri ve gereken reformları ortaya koyuyor ve dönüşümün öğretmenlerle başlaması gerektiğini söylüyor. “Reform hareketlerinde yöntemler, araçlar, yaklaşım ve zihniyet güncellenmeli fakat sevgi, adanmışlık ve fedakârlık gibi mesleğin özünü oluşturan değerler sabit kalmalıdır,” ilkesinin altını çiziyor. Ve öğretmenlerin bu süreçlerde ve modern eğitim sisteminde kendilerini nasıl geliştirmeleri ve pozisyon almaları gerektiğini kapsamlı ve kuşatıcı bir şekilde anlatıyor.

Editörün görüşü
Tecrübeli bir eğitimci olan Salih Uyan'ın, diğer eğitimcilere yönelik tecrübe paylaşımlarını aktararak eğitim sisteminin nasıl düzelebileceğini anlatan bir öğretmen-kişisel gelişim kitabı. Kolay okunan, bol ara başlıklı ve eğitim ve öğretmenlikle ilgili kısa hikayelerin de bulunduğu bir kitap. Türkiye'nin eğitim sorunlarını kimseyi hedef tahtasına koymadan açıklayan bir metin aynı zamanda. Bu sorunların çözümlerini de metinde görebiliyoruz. Özellikle eğitimcilere yönelik onların dilinden konuşan bir öğretmen kitabı. Kitaptan çocuklarının eğitimiyle ilgili veliler de faydalanabilir. Yazar eğitimdeki sorunların ülkemizdeki çoğu sorunun da kaynağı olduğunu gösteriyor. Başka ülkelerle bizim eğitim sistemimizi karşılaştırıp eğitimde yapacağımız reformlarda yurt dışındaki metotları kullanırken kendi kültürümüzdeki kadim eğitim değerlerden de vazgeçmemiz gerektiğini örneklerle belirtiyor. Eğitimdeki bütün yapılacak reformların öğretmenler üzerinden başlaması gerektiğini söyleyen yazar öğretmenlerin bu reformlarda ve modern eğitim sisteminde kendilerini nasıl geliştirmelerini ve pozisyon almaları gerektiğini de ortaya koyuyor.
 
En önemli cümle
Sınıfta kullandığınız teknoloji, öğretim yöntemleri ve araçları elbette önemli! Ama çukurlarla dolu bozuk bir yolda gidiyorsanız, aracınızın yüz kilometreye kaç saniyede çıktığının ne önemi olabilir? Eğitim teknolojileri ne kadar gelişirse gelişsin, çoktan seçmeli soruların şıkları arasına hapsedilen bir eğitim sistemiyle donanımlı insanlar değil ancak müfredat yetiştirilebilir.
 
Bu kitap neden önemli
Salih Uyan'ın bu metni de diğer metinleri gibi sade, rahat okunan, kendi içinde parçalar bazında bütünlüklü ama gazete yazısı yapısında müstakil bölümlerden oluşuyor. Öğretmenlerin severek faydalanabileceği bir metin. Kitaba tecrübeli bir eğitimcinin gözünden eğitimcilere gerçek hayat hikayeleri üzerinden biraz da duygusallık içeren mesleki bir eğitim kitabı diyebiliriz. Tabi sadece eğitimciler değil eğitim meselesiyle ilgilenen veliler de okuyabilir. Eğitim sistemindeki sorunları bizzat yaşayan ve bunlara çözüm bulmaya çalışan tecrübeli bir eğitimcinin, sistemdeki sorunları ve çözümleri gerçekçi olarak bizzat ortaya koyması kitabı eğitimciler için çok değerli bir pozisyona taşıyor.