mirildanan-cocuk-9786050833607-261020211404.jpg

Mırıldanan Çocuk

  • 26.10.2021
  • 2 dakika
  • 896 Okunma
  • 0 Yorum

Mırıldanan Çocuk, otizm, dostluk, dayanışma, aile ve komşuluk bağlarıyla ilgili kalbe dokunan bir hikâye. Otizmli bir çocuk ve meraklı bir ev kedisi olan Pepe'nin sıra dışı arkadaşlığı üzerine.

 
Arka kapak

Bir ev kedisi ile özel bir çocuğun sıra dışı arkadaşlığı…

Ev kedisi Pepe, insanları Anne, Baba ve Tato ile birlikte sıradan bir kedi hayatı yaşamaktadır. Oldukça meraklı ve hareketli bir kedidir. Günleri komşunun köpeğiyle atışarak, güvercinlere söylenerek ve uyuyarak geçer. Pepe’nin hayatı, yaşadığı binanın dördüncü katına daha önce hiç görmediği bir çocuğun taşınmasıyla değişir. Bu çocuk onun tanıdığı diğer çocuklardan farklıdır. Hiçbir zaman evden dışarı çıkmaz. Penceresinde kilit olduğu için camdan dışarı bile bakamaz ve zamanının çoğunu resim çizerek geçirir. Pepe, onun eve hapsedildiğini düşünür ve çok tuhaf bulduğu küçük çocuğu yakından tanımayı ister. Fakat o bir kedidir ve insanlarla nasıl iletişim kuracağını bilmez. Yine de yeni arkadaşını güldürmenin ve her şeyden önce onun kalbini ısıtmanın bir yolunu bulmalıdır.

Editörün görüşü

Mırıldanan Çocuk, otizm, dostluk, dayanışma, aile ve komşuluk bağlarıyla ilgili kalbe dokunan bir hikâye. Otizmli bir çocuk ve meraklı bir ev kedisi olan Pepe'nin sıra dışı arkadaşlığı üzerine. Pepe'den dinlediğimiz hikâye çok esprili ve dinamik. Pepe'nin diğer hayvanlar ve insanlar hakkındaki gözlemlerini onun gözünden okuyoruz. Didaktik olmayan hikâye mizahi bir üslupta kaleme alınmış. Okurlar için eğlenceli bir anlatım sunarken farkındalık da oluşturmaya çalışıyor.
 
En önemli cümle
İşte, diye düşündüm kendi kendime, aslında iletişim kurmak ne kadar da kolay. Anlaşmak için bir hareket, bir bakış, biraz çaba yeterli oluyor.
 
Bu kitap neden önemli
Kitap, otizm, dostluk, dayanışma, aile ve komşuluk bağları gibi konuları işliyor. Otizme farkındalık oluşturan ve kalbe dokunan bir hikâye. Bir kedi olan Pepe’den dinlediğimiz hikâye yalın, kısa ve anlaşılır cümlelerden oluşuyor. Dinamik ve mizahi bir üslubu olan Pepe’nin diğer hayvanlar ve insanlar hakkındaki gözlemlerini bir kedinin gözünden aktarması anlatıya eğlenceli bir ton kazandırıyor. Örneğin, aile üyelerini fiziksel olarak tarif ederken “saç” yerine “tüy” kelimesini kullanması, çocuklardan bahsederken zaman zaman “yavru” ifadesini tercih etmesi ve insanların onu anlamadığından yakınırken “kedice bilmiyor” demesi anlatının bu yönü hakkında fikir verebilir. Macera, hayal gücü, mizah ve arkadaşlık gibi çocukların kendileriyle özleştirebileceği konuları bir araya getiriyor.