kisa-ii-dunya-savasi-tarihi-9786050827248-220220221454.jpg

Kısa II. Dünya Savaşı Tarihi

  • 22.02.2022
  • 2 dakika
  • 633 Okunma
  • 0 Yorum

Kısa Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabıyla savaş tarihi anlatımına farklı bir perspektif getiren İlkin Başar Özal, bu defa İkinci Dünya Savaşı’nı masaya yatırıyor. İki dünya savaşı arası dönemi ve bu savaşa yol açan zemini ayrıntılı biçimde inceledikten sonra Doğu cephesinden Batı cephesine, Afrika’dan Pasifik’e, Atlantik’ten Balkanlar’a kadar savaşın tüm cephelerini ayrı ayrı ele alıyor. Savaşın gidişatını belirleyen teknoloji mücadelesini, istihbarat savaşlarını, taktik ve strateji oyunlarını da akıcı bir dille metne yediriyor. İkinci Dünya Savaşı’nı başından sonuna tüm cepheleri ve ayrıntıları ile ele alan kitap salt bir kronoloji düzeni içinde akmak yerine karşılıklı bağlantıları kurarak her cepheyi açık ve anlaşılır biçimde analiz ediyor.

Arka kapak

Birinci Dünya Savaşı sonunda yapılan antlaşmalar, o an için silahları susturmuş, ama gerçek bir barış ortamı tesis edememişti. Örneğin Almanya ile Fransa arasında, 1918 yılının 11. ayının 11. günü, saat 11’de yürürlüğe giren ateşkes antlaşması, Compiègne ormanındaki Rethondes İstasyonu’nda bir tren vagonunda imzalanmıştı. Aynı vagon, çok değil, 22 sene sonra bir antlaşmaya daha şahit olacaktı. Bu kez teslim alınan Fransa, teslim alansa Adolf Hitler’di.

İkinci Dünya Savaşı dünya tarihinin bilançosu en ağır savaşıdır. Bu savaşta cephe ve cephe gerisi ayrımı anlamını yitirmiş, şehirler ve siviller bombalanmış, yıkılmaz denilen hatlar, aşılmaz denilen barikatlar düşmüş, istihbarat ve teknoloji savaşları çatışmaların gidişatını derinden etkilemiş, insanlık Nazi vahşeti ve soykırım kavramı ile tanışmış ve savaşı neticelendiren de yine sivilleri hedef alan atom bombaları olmuştur. 1945 sonrası dünyayı şekillendiren Soğuk Savaş da İkinci Dünya Savaşı’nın bir sonucudur.

Kısa Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabıyla savaş tarihi anlatımına farklı bir perspektif getiren İlkin Başar Özal, bu defa İkinci Dünya Savaşı’nı masaya yatırıyor. İki dünya savaşı arası dönemi ve bu savaşa yol açan zemini ayrıntılı biçimde inceledikten sonra Doğu cephesinden Batı cephesine, Afrika’dan Pasifik’e, Atlantik’ten Balkanlar’a kadar savaşın tüm cephelerini ayrı ayrı ele alıyor. Savaşın gidişatını belirleyen teknoloji mücadelesini, istihbarat savaşlarını, taktik ve strateji oyunlarını da akıcı bir dille metne yediriyor. İkinci Dünya Savaşı’nı başından sonuna tüm cepheleri ve ayrıntıları ile ele alan kitap salt bir kronoloji düzeni içinde akmak yerine karşılıklı bağlantıları kurarak her cepheyi açık ve anlaşılır biçimde analiz ediyor.

Editörün görüşü
Dünya yayıncılığına baktığımızda II. Dünya Savaşı'yla ilgili geniş kapsamlı araştırmalar görüyoruz; savaşın hemen her cephesi, her ayrıntısı adeta bir külliyat halinde incelenmiş. Türk yayıncılığında ise bu savaşın Türkiye'yi doğrudan etkileyen yönleriyle ilgili yerli araştırmalar dışında ciddi manada bir eser bulmak oldukça zor. Türkiye'de savaş tarihi meraklıları, özellikle II. Dünya Savaşı'yla ilgilenenler için muhteşem bir kaynak...
 
En önemli cümle
İster doğrudan muharebeler sonucunda, ister soykırım vahşeti ya da yetersiz sağlık koşulları gibi dolaylı nedenlerle olursa olsun, İkinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybetmiş insanların kesin sayısını bilmek asla mümkün olmayacak. Genellikle 50-55 milyon arasında bir sayı telaffuz edilir, ancak Çin ve Sovyetler Birliği arşivleri açıldıkça bu sayılarda sürekli oynamalar olmaktadır. Ayrıca bu savaş, sivil ölümlerinin asker ölümlerini katladığı bir savaştır; yaklaşık yirmi milyon askere karşılık tahminen otuz beş milyon sivil hayatını kaybetmiştir.
 
Bu kitap neden önemli
Türk yayıncılığı açısından, II. Dünya Savaşı'yla ilgili öncü bir eser. Savaşın tüm cephelerini, hatta Afrika, Madagaskar gibi bölgelerde yapılan ama unutulan çatışmaları da tek tek ele alarak açık ve anlaşılır şekilde anlatıyor. Savaşın kronolojisini vermekle kalmıyor, iki dünya savaşı arası dönemi ve bu savaşa yol açan zemini; Nazizmi, İngiliz ve Fransız yatıştırma politikasının iflas edişini, İtalya ve Sovyetler Birliği cenahında yaşananları ele alıyor. II. Dünya Savaşı, cephe gerisinin anlamını yitirdiği, teknolojik üstünlüğün belirleyici hale geldiği, önceki savaşlardan çok farklı bir mücadele. İlkin Başar Özal, bu teknoloji mücadelesinin sıcak savaşı ne şekilde etkilediğini, istihbarat savaşlarını ve savaş hilelerini de akıcı bir dille metne yediriyor. Ayrıca savaşın gidişatını etkileyen ünlü komutanlar, politikacılar ve sıra dışı olaylarla ilgili özel pasajlar metni daha da hareketlendiriyor.