shutterstock_2076698356-141220211531.png

Çocukların Kendi Aralarında Çeteler Oluşturmaları

  • 14.12.2021
  • 2 dakika
  • 716 Okunma
  • 0 Yorum

Ergenlik döneminin özelliği nedeniyle çevresi ile çatışmaya düşen delikanlı, disiplin tanımamaya, birtakım anarşik davranışların içine itilmeye uygun bir ruh hali içindedir. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinde ergenlik döneminde işlenen suçların oranı oldukça yüksektir.

Çocukların Kendi Aralarında Çeteler Oluşturmaları

İnsan hayatında belirli fizyolojik, duygusal ve sosyal özellikleriyle birbirinden ayrılan dönemler vardır. Bunlardan normal gelişime göre kız çocuklarda 11-13, erkek çocuklarda 12-14 yaşlarında başlayan ergenlik dönemi, hızlı değişim ve gelişimlerin oluştuğu en fırtınalı dönemdir. 

Özellikle 17 yaşlarına kadar devam eden ilk ergenlik döneminde, bireyin cinsel olgunluğa ermesi dolayısıyla duyguları birbirine karışır ve zihinsel gelişimine bağlı olarak, önceki pasif halinden sıyrılıp, kendini ilgilendiren konuları daha bağımsız düşünmeye başlar. İçinde bulunduğu dönemin bir özelliği olarak taşkın hareketlerde bulunabilir ve davranışlarında dengesizlikler baş gösterebilir.

Yetişkinlerin kendisini anlayamayacağını düşünerek onlardan uzaklaşır, çevresindeki kişilere karşı olumsuz bir tutum içerisine girer. Bu nedenle Türkçemizde bu döneme giren gence “delikanlı” denmiştir.

Bu dönemde bazı gençler, kendilerini yalnızlığa itip içe dönük bir özellik gösterirken, çoğunluğu, aralarında oluşturdukları arkadaş gruplarının içinde yer alırlar. Bu gençler, geleneklerden uzaklaşarak kendileri tarafından geliştirilmiş kuralları benimserler. Aile etkisi ile dini ve ahlaki değerlerin yerini akranların etki ve değerleri almaya başlar. Böylece çevrelerine adeta yabancılaşırlar. Bu durum onları bazı konularda isyan etmeye kadar götürür. Dışa dönüklerde saldırgan, kavgacı davranış örnekleri görülür.

Ergenlik döneminin özelliği nedeniyle çevresi ile çatışmaya düşen delikanlı, disiplin tanımamaya, birtakım anarşik davranışların içine itilmeye uygun bir ruh hali içindedir. Bu nedenle tüm dünya ülkelerinde ergenlik döneminde işlenen suçların oranı oldukça yüksektir.

Çocuk bu dönemde kendi eğilimine uyan arkadaşlar bulur ve dışarıdan herhangi bir kontrole tabi olmadan yaşamak ister. Onun için üyesi olduğu grubun kendi belirlediği kurallar, yani grup kuralları önemlidir. İşte bu gruplardan bazıları, kendilerini ispat etmek, topluma seslerini duyurmak ve tepkilerini göstermek için vurur, kırar, çalarlar.

Çocukların bu şekilde çete oluşturmalarının en büyük nedeni, iyi bir aile eğitimi almış olmamaları ya da içinde yetiştikleri aile ortamının problemli oluşudur. Yapılan araştırmalar, bu çocukların ailelerinde şiddetli geçimsizlik, kavga ve baskının hâkim olduğunu ya da parçalanmış ailelere mensup olduklarını göstermektedir. Çocuk, çete içinde bir kimlik kazanmakta ve saygınlığına kavuşmaktadır. Elde ettiği başarı onu arkadaşlarının gözünde büyütmekte, çetenin desteğiyle kendine güveni artmaktadır.

Atalay Yörükoğlu bu gençlerden biriyle görüşmesini ve o gence dair gözlemini şöyle anlatıyor: “Sürekli çalan ve suçları örtbas edilen bir genç, sonunda tutuklanıp gözaltına alınmıştı. Yargılanması tutuksuz olarak sürerken bana getirilmişti. Gence tutuklanışının onu nasıl etkilediğini sorduğumda yüzü aydınlanmış, arkadaşlarının onu hapishanede topluca görmeye gelişlerini büyük bir zevkle anlatmıştı. Hapishaneye düşmek bu genç için utanılacak bir durum değil, onu arkadaşları gözünde yükselten bir deneyim olmuştu.”

Özellikle ABD’de ve Avrupa ülkelerinde çocuk çeteleri yaygın bir sorun durumundadır. Ülkemizde de çocukların çete oluşturarak suç işleme tarzı gittikçe yaygınlaşan bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

“Ergenlik dönemindeki çocuklarımıza doğru yaklaştığımızda aramızdaki bağı kuvvetlendirebiliriz. Böylece onları çetelerden daha kolay koruyabiliriz.

Prof. Dr. Hüseyin Peker (Bu yazı yazarın “ZOR ÇOCUK YOKTUR Çocuk Eğitiminde Pozitif Disiplin” adlı kitabından alınmıştır.)