Sevgili Öğretmenler,
Tatil sona erdi.
Birçoğumuz uzun bir ders döneminin ardından ilk ara tatilimizi yaptık ve ders
zili hepimiz için yeniden çaldı. Tatil boyunca neler yaptık, nerelerde
dinlendik ve yeni ders dönemi için ne gibi hazırlık yaptık o ayrı bir konu.
Fakat tatil dönüşü ilk ders günlerinin bir dönem boyunca yapılacak
eğitim-öğretim faaliyetlerimiz için kritik öneme sahip olduğunu unutmayalım. Gelin
bu konuyu daha farklı bir bakış açısıyla konuşalım.
Öncelikle şunları
unutmayalım
- Tüm meslektaşlarımızı, okul
yönetimini, personeli, öğrencileri ve velilerimizi uzun süredir görmedik.
“Onları çok özledik” demek daha yerinde olur.
- Bir dönemdir zamanımızın büyük bir çoğunluğunu geçirdiğimiz
sınıflarımız, öğretmenler odası, atölyeler, laboratuvarlar ve çıkıp hava
aldığımız okul bahçesinde değerli hatıralarımız oldu. Büyümesiyle yakından
ilgilendiğimiz bir ağaç, yuvasını takip ettiğimiz bir kuş, zaman zaman bozulan
ve tamiri için özel çaba gösterdiğimiz fotokopi makinasını da unutmayalım.
- Bu arada hiç beklemediğimiz anda doğum günümüzü kutlayan bir personelin
verdiği hediyeyi hala evimizde sakladığımızı da biliyoruz.
- İyileşti mi bilemiyoruz ama hani geçen dönem yaramazlıkları yüzünden
kolunu kıran bir öğrencimiz vardı da, ders etkinliklerimizde onunla yakından
ilgilenmek zorunda kalmıştık. Acaba tüm işlerini artık kimseden yardım almadan
yapabiliyor mu?
- Kimi öğretmenlerimizle dostluklar ve işbirlikleri kurduk. Kimileriyle
belki çeşitli sebeplerden dolayı tartıştık. Bu arada birinin tayini çıkıp başka
bir okula geçmiş midir?
- İmza atmak için kalem
istediğimizde ön sıradan koşturan öğrencimizi hatırladınız mı? Ya ağzımızdan
çıkan her kelimeyi not alan öğrencimizi… Her teneffüs oğlunun atletini
değiştirmek için kapıda bekleyen velimizin kaygılarını da unutabilmiş
değiliz.
Sıralananları
dikkatlice okuyunca geçen dönem ne kadar da çok şey yaşadığımızı anlıyoruz.
Çünkü okul sadece eğitim ve öğretim faaliyetlerinden ibaret değildir. Çoğu
öğretmenimiz okula ve eğitim faaliyetlerine bu gözle baktığı için kişisel
yaşamından ödün veriyor. Çok başarılı olmak için sanki daha iyi öğretmenlik
yapmak gerekiyormuş gibi düşünüyor. Halbuki, başarılı öğretmenlik başarılı
kişisel yaşamdan geçer. Bu nedenle çoğu gelişmiş ülkede öğretmenlik sadece
profesyonel bir meslek değil, aynı zamanda yaşam biçimi olarak algılanır.
Başarılı bir
öğretmenlik için, yeni baştan
Önemli olarak
sayılanlara bakılırsa, evet biz öğretmenlik yapmışız ama galiba okulda herkesle
birlikte bir dönem hayat da sürmüşüz. Öğretmenliğimizin başarılı geçmesi,
hayatımızın da başarılı geçmesine bağlıdır. Yukarıda sayılanlar hala yüzümüzü
buruşturuyor ya da karnımızda tarifi imkansız burkulmalara neden oluyorsa, pek iyi
bir dönem geçirmemişiz. Buna “evet ama tatil de bitti, ne yapabilirim ki” deyip
endişelenmeyin. Gelin bir kez daha kendimizi kontrol edelim:
- Bedensel yorgunluğunuz geçti mi?
- Kendinizi daha enerjik hissediyor musunuz?
- Çözümsüz sorunlarınızı nasıl çözeceğinize karar verdiniz mi?
- Geçen dönemki plansızlıklarınızın devam etmemesi için strateji
belirlediniz mi?
- Stres, kaygı ya da panik durumlarıyla nasıl mücadele edeceğinizi
planladınız mı?
- Geride kalan bir dönem kariyerinize ne kattı, belirlediniz mi?
- Başarılı öğretmenlik için yeni neler öğrendiniz?
Vereceğimiz
cevapların olumlu olması halinde yeni dönem hayatımızın başarılı geçeceğinden
şüphemiz olmasın. Yine de hala canımızı sıkan şeyler varsa, bir haftalık acil
eylem planı yapmalıyız.
İşte İlk Hafta
Yapabileceklerimiz
- Okul yönetimini ziyaret edin,
okulda, sınıfta ve öğrenci profillerinde neyin değiştiği konusunda bilgi edinin.
Bunu yaparken kararlı durun.
- Öğretmen arkadaşlarınıza ve öğrencilerinize hediyeler verin, sürprizler
yapın.
- Çatışmalı tartışmalardan uzak duracağınız konusunda kendinize söz
verin.
- Bir hafta boyunca nefes egzersizi yapın. Yavaş konuşup cümlelerinizin
arasında kısaca durun ve nefes alın.
- Sebze ağırlıklı beslenin.
- Yüksek sesle konuşmak yerine sakin ve etkili konuşmaya çalışın. Aksi
halde ilk haftalar çoğu öğretmende olduğu gibi üst solunum yolu enfeksiyonundan
ya da yeni bilgileri sık ve aralıksız anlatmaktan (çok konuşmaktan demek daha
doğru olur) bedensel kırgınlık, öksürük, boğaz ve baş ağrısı yaşamanız
kaçınılmaz olur.
- Yeteri kadar su (çay, ayran, kolalı içkiler ya da sulu yiyecekler
hariç) içtiğinizden emin olun.
- Akşamları değer verdiğiniz öğretmen dostlarınızla görüşme yemeği
ayarlayın ve sadece tekrar görüşmekten duyduğunuz mutluluğa odaklanın.
- Ayakta fazla kalmayın. Her fırsatta oturun.
- İmkanınız varsa bir sauna masajı alın.
- Problemlere daha soğukkanlı yaklaşma ve sadece çözüm yollarının neler
olabileceğini düşünme konusunda kendinize telkinde bulunun.
- En değer verdiğiniz tecrübeli öğretmen arkadaşınıza tatil dönüşü bir
hediye verin ve bir akşam yemeği ısmarlayın.
- Öğrencilerinizle birlikte yeni dönem için daha mutlu ve başarılı dönem
için anlaşabileceğiniz konu başlıkları belirleyin ve bunu sınıfın görünür
yerine asın.
- Bu dönem sadece iyi davranışlara odaklanacağınıza söz verin. Hatta
bununla ilgili bir günlük tutmaya başlayın. Kim bilir belki sonunda bunları bir
kitap olarak yayınlama imkanı da bulursunuz.
- Bir-kaç saatlik bilimsel toplantıya katılın ya da bu konuda bir kitap
okuyun.
- İlk haftanın sonunda kesinlikle
iki günlük bir il dışı tatili yapın. Bu tatilde zihnen rahatlayabileceğiniz
kent yaşamından uzak kaldığınızdan emin olun.
Yapacağınızdan emin
olduğumuz bu konuların kimisi sizi dinçleştirirken, kimileri de etkili bireysel
ve mesleki yaşam kalitesi sunacaktır. Okulun sizin sadece mesleğinizi icra
ettiğiniz yer değil, aynı zamanda en az yirmi yılınızın çoğu günlerini
geçirdiğiniz yer olduğunu asla unutmayın. Her ne yaparsanız yapın. Hayatınızın
bu kısmını mutsuz hale getiren şeylerden uzak durun.
Her başlangıç gibi yeni
dönem eğitim başlangıcı da iyi motive olmuş öğretmenleri gerekli kılar. Buna
kendinizi inandırın. Çeşitli olumsuzluklar yaşayabilirsiniz, bunu sorun etmek
yerine olumlama yolunu tercih edin. Öğrenci ve velilerinizin sizi örnek alma
konusunda sürekli takip ettiklerini ve göz teması kurduklarını aklınızdan
çıkarmayın. Siz sadece bildiği bilgiyi öğreten biri değilsiniz. Aynı zamanda
hayatınızı yaşamaya devam ettiğinizin bilincinde olun ki, yaptıklarınızdan zevk
alasınız. Öğretmenlik bir yaşam biçimidir. Siz de öğrencileriniz gibi hata
yapabilir, düşebilir, umutsuzluğa kapılır ya da bir şeylerden sürekli şikayetçi
olabilirsiniz. Önemli olan tekrar toparlanabilmektir. Biz öğrencilerimize bu
tavsiyeyi hep yaparız ama sıra bize geldiğinde işler değişir. Haydi,
endişelenmeyin. Bu dönem her zamankinden daha güzel geçecek, buna inanın ve
bunun için neler yapabileceğinize odaklanın.
Doç. Dr. Cengiz
Şimşek